GENÇLER SİZİN SİTENİZ  
 
  GÜZEL ŞİİRLER 04.07.2025 17:22 (UTC)
   
 

Seni Seviyorum

HATIRLARMISIN SEVGİLİNDEN AYRILDIÐIN GÜNÜ.
HATIRLARMISIN TERKEDİLDİÐİN O İLK GECEYİ,
KALBİN YERİNDEN FIRLAYACAKMIŞ GİBİ,
HERŞEYE İSYAN EDEN TAVRIYLA ATARKEN,
GERİ DÖNMESİ İÇİN,AYAKLARINA KAPANACAK KADAR KÜÇÜLMÜŞKEN,
HATTA DAHA İLERİ GİDİP ,
ONUN GEÇTİÃİ YOLLARI ÖPMEK İSTEDİÐİN O ANLARI HATIRLA.
SEVİLMEDEN SEVDİÐİN O GÜNLERİ,
AKLINDAN BİR BİR SİLİP ATMAK İSTEDİÐİNİ,YENİ BİR AŞKA KOLLARINI YIRTILANA
KADAR AÇMAK İSTEDİÐİNİ,VE BU AŞKTA YAŞAYAMADIKLARINI YAŞAMAK,
UMUTLARINA KAVUŞMAK VE YAŞANAN TÜM ACILARI UNUTMAK İSTEDİÐİNİ,
ŞİMDİ AŞIK OLMUŞKEN ONU KAYBETMEK İSTEMEDİÐİNİ,
MAVİ DÜŞLERE DALMIŞKEN UYANMAK İSTEMEDİÐİNİ,
ARTIK BEKLEMEK İSTEMEDİÐİNİ,
İŞTİ TAM BUNLARI BULMUŞKEN,
VE BUNLARI KAYBETMEMEK İÇİN
ŞİMDİ HAYKIR
SENİ SEVİYORUM,
VE HAYKIRIYORUM
AŞKI YARATAN BENİM SEVGİLİM....

Bitmeyen Yalnızlık

yine herzamankinden farksız birgün, 
dışarıda güneş we hareket 
içerde bir genç we yorgunluk bir de 
YALNIZLIK.

we televizyonda reklamlar 
yukarı katta tıkırtılar 
aşağı katta sessizlik 

uzaklarda ölüm,yakınlarda yine ölüm 
bir yerlerde unutulanlar,bir yerlerde ise unutanlar 
bilinmeyenlerde bir genç kız we bir genç kız daha... 

uçurumun kenarında düşmek için hazırlananlar 
uçurumun sonunda ölüm çığlığı! 

arkada sonsuz gözyaşları,
uzun bir sessizlik,
anılarıyla başbaşa bir genç kız 
Ve BİTMEYEN YALNIZLIK!!!!!.......

BÖYLE SEVDİM İŞTE

Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.

Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.

Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...

Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.

Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.

Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.

Sevdim işte ötesi yok...
SENİ DÜŞÜNÜRKEN
Ben, seni düşünürken,
yaşım ne olursa olsun
çocuk olurum.
O kolu sökük, el örgüsü kazak
ve lastik tokyalarıyla
salya sümük küfredip, ağlayan,
minicik elleriyle pencereleri kıran,
isyankar, hırçın, gözükara
bir çocuk olurum.
Ben seni düşünürken, aşkın ne olduğunu
ve neden yaşadığımı aramadan bulurum.

BEN SENSİZ BURDA


Yaslanıp omuzuna gecenin
sabahı karşılar gibi,
ama dünyaya günaydın diyemeden.

Yatar gibi çimenler üstünde,
ama çimenlerin kokusunu alamadan.

Koşar gibi denize doğru,
ama denizde kulaç atamadan.

Uzanır gibi bir çocuğun başına,
ama çocuğun başını okşayamadan.

Tırmanır gibi gürbüz bir ağaca,
ama ağaçtan bir meyve koparamadan.

Kavuşur gibi eski bir dosta,
ama eski dosla kucaklaşamadan.

İş başında türkü söyler gibi,
ama sesimi ben bile duyamadan.
 
  ayhan'ın sitesi
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol